15 Nisan 2020 Çarşamba


Okul Öncesi Öğretmenlerinin “Okul Öncesi Dönem Çocuğu İçin Oyun” Kavramına İlişkin Metaforları
Okul öncesi eğitim, çocuğun doğduğu günden altı yaşına kadar olan yılları kapsayan bu yaş grubu çocukların bireysel özelliklerine ve gelişim seviyelerine uygun, zengin uyarıcılarla donatılmış bir çevre sunan, onları toplumun özelliklerine ve kültürel değerlerine göre biçimlendiren ve ilköğretime hazırlayan sistemli bir eğitim süreci öncesi eğitimin hedeflediklerini kazandırmak için kullanılabilecek en iyi yol oyundur. Çünkü oyun, çocuğun bütünsel gelişim alanı olarak adlandırılan; sosyal,duygusal, bilişsel ve bedensel gelişim alanlarının yanı sıra öğrenme, yaratıcılık,problem çözme ve uzlaşma, ruh sağlığı, duygusal ve sosyal kişilik gelişimi, ahlak ve vicdan gelişimi, cinsel kimlik gelişimi ile toplumsal ve kültürel gelişim alanlarına önemli katkılar sağlar. Bu eğitim sürecinde çocuklara okul Bu araştırmanın amacı, okul öncesi öğretmenlerinin oyun kavramlarına ilişkin metaforik algılarını belirlemektir. Bunun için okul öncesi öğretmenlerinden “okul öncesi dönem çocuğu için oyun………..gibidir, çünkü” cümlesini tamamlamaları istenmiştir. Araştırmanın evrenini Aksaray İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı bağımsız anaokulları ve anasınıflarında çalışan öğretmenler oluşturmaktadır. Çalışma grubunu ise tesadüfî örnekleme yöntemiyle belirlenen 75 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan olgu bilim(fenomenografi) yöntemi kullanılmıştır.  Öğretmenlerden elde edilen veriler içerik analizine göre değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; oyun kavramına yönelik 36 metafor ve 5 kategori ortaya çıkmıştır. Bu metaforlar; tiyatro, göz, dost, iç dünyasının dışa vurumu, öğrenme ve hayatla iletişim, ayna, hava-su-ekmek, hayat, gelecek,çocuğun dünyası, çocuğun işi, eğlence, vitamin, vazgeçilmez, oyuncak, hayatın en önemli gelişim sebebi, kendini rahatça ifade ettiği özgür bir ortam, günün tamamı,hayal, yaşamsal gıda, her şeyden kurtulmak, hayatın anlamı, gerçek, özgürlük,eğlenme aracı, doğallık, fiziksel ihtiyaç, hayatın provası, terapi, güneş, nefes almak,süt, yeni şeyler üretme, öğrenme aracı, eğlenerek vakit geçirme’dir. Birden fazla sıklıkta oluşturulan metaforların sayısı ise 14’dür. En fazla sıklıkta üretilen metafor hava-su-ekmek’dir. Bu metaforlar “(1) öğretici rolü ile oyun, (2) eğlendirici rolü ile oyun, (3) çocuğun kendini ifade etme biçimi ve duygularını yansıtıcı rolü ile oyun, (4), yaşamsal ihtiyaç rolü ile oyun (5) çocuğun hayatının bir parçası rolü ile oyun”  kategorilerinde toplanmıştır.
Araştırmaya katılan öğretmenlerin önemli bir bölümü (75 öğretmenin 18’i) oyunla ilgili metaforik algıları sorulduğunda oyunun eğitici ve öğretici rolüne dikkat çekmişlerdir.Araştırmaya katılan öğretmenlerin % 34’ü oyunun eğitici yönünü vurgulamıştır. Araştırmada öğretmenlerin % 63’ü oyunun özelliklerini sıralarken eğlendirici ve keyif verici bir yönü olduğunu belirtmişlerdir. Araştırmanın sonuçlarından okul öncesi öğretmenlerinin en yüksek oranla (23 kişi) oyunu; okul öncesi dönem çocukları için yaşamsal bir ihtiyaç olarak nitelendirdikleri ve bu nedenle çok önemli gördükleri anlaşılmaktadır. Bu durum öğretmenlerin oyunu bu yaş grubu çocuklar için hava, su, ekmek gibi vazgeçilmez temel ihtiyaçlardan birisi olarak kabul etmeleri ile ilişkilendirilebilir.

MAKALE:DERGİPARK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder